abi çoğu nesil kötü zamanlara denk geldi, daha kötü şeyler gördü belki ama bu farklı birşey.
en başta en değişik ve sikik üniversite sınavı bu nesile denk geldi. yanlış hatırlamıyorsam ygs birincisinin 4 yanlışı olmasından bunu anlayabilirsiniz. bir çoğu seneye bıraktı ve mezuna kalanlar da "bakın dersaneleri kapattık nasıl başarı arttı amugagoyim bakın" demek için yapılan ve yığılmanın hiç böylesine olmadığı bir sınava denk geldi.
301 emekçi madencinin ölümüne, sözde taziyeye giden cumhurbaşkanı mıydı başbakan mıydı her neyse tayyipin yaralı halka gel buraya lan israil dölü diye yumruk attığında, korumalarından birinin muhtemelen ölü yakını birisine tekme attığını görünce ve soma halkının birdaha ki seçimde akp'yi seçmesiyle ilk kez o zaman artık bu ülke iflah olmaz dediği zaman kahroldu.
sonrasında ilk kez oy kullandığında çirkin oyunları ve hergün onlarca şehit haberlerinin geldiği, şehitlere alışıldığı günleri, şehadeti övenlerden ve şehadet şerbeti kelimesinden nefret ettiği günleri gördü. ben şahsen darbe demiyorum, ihanetti darbe böyle olmaz ama çoğunluğa göre darbe bile gördü. ülkenin kurtuluş savaşı sonrasından sonra en berbat ve karışık dönemine denk geldi. ülke 2'ye 3'e bölünmedi ki anasını sikeyim her konuda her kafadan başka şey çıkıyor. canlı bomba kaygısından kalabalık yerlerde durmamaya, geçmemeye çalıştı. çünkü bir ortadoğu ülkesinde dünyaya geldi. ankara'da ve istanbul'da bombalar patladıktan sonra ilk kez 2-3 günlüğüne izmir'e gitmiştim. ankara ve istanbul'da olduktan sonra izmir'de de birşey beklediğimden kıbrıs şehitliğiydi sanırım ve karşıyaka'da o limanın karşısındaki kalabalık caddeye girmemeye özen gösterdim. bu günleri bile gördü, tek eksiği tam anlamıyla bir savaşı gözleriyle görmemek, savaşmamak kaldı.
kimsenin kimseyi anlamadığı, komşuluğun öldüğü, akrabalığın can çekiştiği samimiyetsiz yıllara denk geldi. çok siyasete girmiyorum ama şahsi fikrimi belirtmek gerekirse bunca yıllık insanlık tarihinde dini direkt araç olarak kullanan badem bıyıklılarının altın çağında; tayyibin ve fettullahın zamanında dünyaya geldi bu nesil.
dünyanın en tembel, üsengeç ve amaçsız yıllarına denk geldi. karamsarlığın, gelecek kaygısının psikolojiyi bozacak kıvamda yoğun olduğu dönemde gençliğini yaşadı, yaşıyor.
doğru insanlarla karşılaşmanın artık bir sanş olduğu zamanda, en samimiyetsiz ve çıkarcı arkadaşlıkların, en güvensiz ve egolu gönül ilişkilerinin kurulduğu dönemde genç oldu. eski değerlerin unutulduğu milli veya dini farketmez bayramların bile artık bayramlıktan çıktığı zamanın genci oldu.
dünyanın en gereksiz embesillerinin parayı kırdığı, en onursuz ve karaktersiz kişilerin paranın efendisi olduğu döneme denk geldi ve bunu sorgulamaktan bıkmıyor.
(bkz: ali ağaoğlu)
onu bunu bırak aptallık sınırlarını zorlayan insanların ünlü olduğu, moron sosyal medya fenomenlerinin ve onlara gülen, hayran olan insanların yaşadığı döneme denk geldi.
(bkz: kerimcan durmaz) (bkz: semih varol)
ve daha birçok yanlış, yalan ve nedeni anlaşılamayan şeyler gördü, başına geldi bu neslin ve dahil olduğu kuşağın.
not: ne kadar yazdığımı bilmiyorum ama uzuncuk bir yazı oldu galiba, uykunun bastırmasıyla imla hataları olabilir. sabah kalktığımda hata varsa düzeltip bu notu sileceğim.